Bazı bayanlarda memeler birbirinden oldukça farklı boyutta veya anormal şekilde olabilir. Farklı büyüklükteki memeleri büyük olanı küçülterek veya küçük olanı büyüterek, ya da ikisine de farklı oranlarda büyütme veya küçültme işlemi uygulayarak benzer boyuta ve şekle getirmek mümkündür. Anormal şekilli memelerin çoğu tıp dilinde tuberöz meme denilen gruba girer. Bu bozukluk bir veya iki memeyi birden ilgilendirebilir. Memeler genellikle küçük, meme başı geniş ve kabarık görünümlü, memenin kendisi ve vucutla birleştiği taban dardır. Tuberöz memelerin tedavisi için meme tabanının genişletilmesi, meme başının küçültülmesi ve memelerin protezle büyütülmesi işlemleri tek ameliyatla yapılır. Ameliyatın izi meme ucu çevresindedir ve ameliyat sonrası dönem meme büyütme ameliyatındaki gibidir.
Super User
Meme Büyütme (Göğüs Büyütme) Ameliyatı
Meme büyütme ameliyatı meme dokusu ile göğüs kası arasına veya göğüs kasının altına, seçilen boyutlarda bir meme protezinin yerleştirilmesi ile yapılır. Meme büyütme (göğüs büyütme) ameliyatı ile genellikle çok küçük memeleri normal büyüklüğe getirmek amaçlanır ve uygun şekilde yapılırsa doğal ve güzel görünen bir sonuç almak mümkündür. Diğer taraftan normal ölçülerdeki memeleri daha büyük hale getirmek de mümkündür, fakat büyüklük arttıkça doğallıktan uzaklaşma ihtimali de artar. Meme büyütme ameliyatları çok farklı şekillerde yapılabilir. Seçilen protezin büyüklüğü, yüzeyinin düz veya pürtüklü oluşu, şekli, silikon veya tuzlu su dolu olması, yerleştirmek için nerede kesi yapılacağı, ğöğüs kasının altına veya üstüne mi yerleştirileceği gibi ayrıntılar, hastanın kendi özellikleri, cerrahın becerisi ve yara iyileşmesi süreci sonuç üzerinde etkili olabilecek faktörlerdir. Bu faktörlerden bazılarını sıkça sorulan sorulara cevap vermek amacıyla daha ayrıntılı incelemekte yarar vardır.
Protezin özellikleri nasıl olmalıdır? Herhangi bir marka protezin diğerlerinden üstün olduğunu gösteren bilimsel bir veri henüz mevcut değildir. Günümüzde kullanılan protez markalarının hemen hepsi sağlam yapıda ve dayanıklı olarak üretilmektedirler. Meme protezlerinin belirli bir ömrü yoktur. Protezin dış kısmı hemen her zaman silikon elastomer yapıdadır. İç dolgusunu ise silikon jel veya tuzlu su oluşturur. Silikon jel dolu olanların avantajı daha yumuşak ve hafif olmalarıdır. Tuzlu su dolu olanlar ise fabrikadan boş olarak gelir ve ameliyatta boş olarak yerleştirildikten sonra su ile şişirilirler; bu nedenle daha küçük bir delikten örneğin göbek deliğinden yerleştirilebilirler. Buna karşın daha sert olmaları nedeniyle kenarları ele gelebileceğinden kas altına yerleştirilmeleri gerekliliği dezavantajlarıdır. Protezler yarım küre gibi yuvarlak veya damla gibi memeye benzer anatomik şekilli olabilirler. Yuvarlak olanlar genellikle daha ucuzdur ve yerleştirildikten sonra kendi etrafında dönseleler bile yönleri değişmez. Anatomik şekilli olanlar ise genellikle daha pahallıdır ve belirli bir yönde yerleştirilmeleri ve yerleştirildikleri şekilde durmaları gerekir. Anatomik şekilli protezlerin üretilme amacı memeye daha doğal bir görünüm vermektir. Yuvarlak protezlerin yüzeyi düz veya pürtüklü olabilir. Pürtüklü yüzeyin memenin yumuşak kalmasına yardımcı olduğuna inanılmaktadır. Anatomik şekilli protezlerin yüzeyleri ise dönmelerini engellemek için mutlaka pürtüklü yapılır.
Protez nereden yerleştirilsin? Meme büyütme amacıyla kullanılan protezler meme ucunun koyu renkli bölgesiyle açık renkli derisi arasındaki sınırda, meme altındaki kıvrımda, koltuk altında, veya göbek deliği kenarında yapılan bir kesi ile yerleştirilir. En çok tercih edilen yerler ilk ikisidir. Meme ucu çevresinde yapılan kesi protezin yerleştirilmesi için meme altında hazırlanacak cebin her noktasına ameliyat sırasında kolayca ulaşılmasını sağlaması ve koyu ve açık renkli derilerin birleşim yerinde yara izinin iyi kamufle olması bakımından avantajlıdır. Meme altı kıvrımında yapılan kesi ise özellikle protez kas altına yerleştirilecekse cerraha kolaylık sağlar. Yara izi ise daha belirgin olma eğilimi taşımakla birlikte özellikle ayakta dururken memenin kendisi tarafından örtülür. Koltuk altında yapılan kesilerin avantajı memenin kendisinde yara izi görünmemesidir. Bunun bedeli ise koltuk altı açık elbise veya mayo giyildiğinde ve kollar kaldırıldığında yara izinin görülebilmesidir. Ayrıca, koltuk altının memeye nispeten uzak olması ameliyatta protezin meme altında en doğru yere yerleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Göbek deliği içinden yapılan kesi ile memeye ulaşılması ise iz açısından en avantajlı yöntemdir. Ancak bu yaklaşımın bazı önemli dezavantajları bulunması estetik cerrahlar tarafından tercih edilen bir yöntem olmasını engellemektedir. Göbek deliğindeki kesi küçük olduğundan ancak boş durumdaki protezlerin geçmesine izin vermekte ve daha yumuşak olan silikon jel dolu protezlerden vazgeçilmektedir. Daha da önemlisi, protezin yerleşimi için çok kontrollü şekilde hazırlanması gereken meme altı boşluk göbek deliğinin çok uzak oluşu nedeniyle yeterince düzgün oluşturulamamaktadır.
Protez kas altına mı, yoksa meme altına mı yerleştirilsin? Meme dokusunun yukarı ve iç bölümlerinin derininde, yani üst ve ortaya yakın kısımlarının altında pektoral kas adı verilen göğüs kası bulunmaktadır. Memenin aşağı dış kısmı ise göğüs kasının dışına taşmakta olup buradaki meme dokusunun altında göğüs kafesini saran başka kaslar vardır. Meme büyütme amacıyla kullanılan protez sıklıkla meme dokusunun altına fakat göğüs kasının ve diğer kasların üzerine yerleştirilir; buna meme altı yerleşim adını vermekteyiz. Alternatif olarak protez daha derine, göğüs kasının altına da yerleştirilebilir ki buna da genellikle kas altı yerleşim denmektedir. Protezi meme altına yerleştirmenin bazı avantajları vardır. En önemli avantajlar yerleştirme sırasında kasların kesilmesine ihtiyaç olmaması ve memenin doğrudan doldurulmasıdır. Protez meme dokusunun içinde değil ama hemen altındadır ve meme kitlesi ile birlikte hareket eder. Diğer yandan kas altına yerleştirilen protezler ise kasların kesilmesini gerektirmeleri ve normalde meme dokusu olmayan bir yere yerleştirilerek memeleri dolaylı olarak büyütmeleri gibi dezavantajlara sahiptir. Kas altına yerleşen protez ve memelerin ayrı ayrı oluşumlar gibi davranması, göğüs kasının kasılması gerektiğinde (bir şeyi kollarla itme hareketi) protezin kas altında ezilmesi ve koltuk altına doğru itilmesi ile garip bir görüntünün ortaya çıkmasına yol açabilir. Meme altı yerleştirilen protezlerde ise böyle bir sakınca yoktur. Hafif sarkık memelerde veya sonradan sarkma olması halinde kas altı protezin memenin hareketini izlememesi ve yukarıda kalması durumunda çift silüetli bir meme görünüsü ortaya çıkabilir. Bu durum da meme altına konan protezlerde izlenmez. Belirtilen olumsuzluklarına karşın kas altı yerleşimin de bazı avantajlarından söz edilebilir. Çok zayıf, deri altı yağ dokusu çok ince olan kişilerde meme altına yerleştirilen protezin kenarları dışarıdan belli olur. Su dolu protezlerde veya yuvarlak protezlerde daha belirgin olan bu durum protezin göğüs kasının altına yerleştirilmesiyle kısmen kamufle edilebilir. Diğer taraftan böyle zayıf yapılı kişilerde bile kas altı yerleşimden kaçınmak isteniyorsa su dolu veya yuvarlak protezler yerine yumuşak silikon jel dolu ve yukarı doğru incelen anatomik protezler kullanmak iyi bir alternatif oluşturmaktadır.
Protez ne kadar büyük olsun? Meme büyütmede kullanılan protez ne kadar büyük olursa doğal görünümden o kadar uzaklaşılır. Diğer taraftan protez çok küçük olursa tatminkar sonuç vermez. Çoğu bayanda 200-250 cc arası hacimde protezler güzel ve doğal sonuç almaya uygundur.
Meme büyütme ameliyatının riskleri varmıdır? Bütün ameliyatların olduğu gibi meme büyütme ameliyatlarının da riskleri vardır. Hemen belirtmek gerekir ki doğru seçimler yapıldığında ve uygun bir yöntem kullanıldığında riskler oldukça azalır. Meme bölgesinde kan ve sıvı toplanması, ve enfeksiyon nadir görülen komplikasyonlardır. Protezin etrafında sert bir doku oluşması kapsül kontraktürü olarak adlandırılır ve yaklaşık 20 hastadan birinde görülebilir. Kullanılan silikon protezlerin kanser yapmadığı ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmadığı gösterilmiştir. Birçok kişi meme büyütme ameliyatından sonra protezleri çıkarttırmadan çocuk sahibi olup emzirebilmektedir.
Meme büyütme ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıldır? Ameliyat genel anestezi veya rahatlatıcı ilaçlarla (sedasyon) birlikte lokal anestezi altında yapılabilir. Ameliyat genel anestezi altında bile yapılsa meme çevresine ameliyat sırasında uzun etkili lokal anestezi yapmak yararlıdır, hastanın tamamen ağrısız veya çok az ağrıyla uyanmasına ve ilk saatleri rahat geçirmesine yardım eder. Çoğu hasta ilk günden sonra fazla ağrı kesici ilaca ihtiyaç duymaz. Meme altı yerleştirilen protezlerde özel bir sütyen kullanmak gereksinimi yoktur. Dikişler genellikle ameliyat sonrası 10-14 gün sonra alınır, derin dokulardaki dikişler kendileri erir. Pürtüklü yüzeye sahip protezlerde masaj yapmaya gerek yoktur. Çoğu hasta ameliyat sonrası 3-4 günde işine dönebilmektedir.
Protez kullanılmadan meme büyütmek mümkünmüdür? Meme büyütücü olduğu iddia edilerek piyasada satılan krem ve ilaçların yararsız olduğu görülmektedir. Hazır dolgu maddelerinin iğne ile meme içine verilmesi yoluyla memelerin şişirilmesi ve büyütülmesi ise başlıca iki nedenle tavsiye edebileceğim bir yöntem değildir. Meme içine veya vucudun herhangi bir yerine kalıcı özellikte dolgu maddelerinin iğne ile verilmesi verilen madde ne kadar güvenilir diye tanıtılırsa tanıtılsın, hangi onayları almış olursa olsun yabancı cisim reaksiyonu oluşturma riski taşır ve kanımca en iyisi bunlardan kaçınmaktır. Eriyebilen dolgu maddeleri içinde ise hyalüronik asit gibi doğal olarak da insan vucudunda bulunanlar daha az risklidir ve az miktarlarda kullanımı genellikle sorunsuz bulunmaktadır. Ancak bu maddelerin meme büyütme için çok miktarda kullanılması gerekir, pahallı, riskleri çok iyi araştırılmamış ve geçici bir yöntemdir. Hazır dolgu maddeleri yerine kişinin başka bir yerinden alınan yağ dokusunun meme içine verilmesi daha çekici ve daha az riskli bir yöntem olarak denenmektedir. Ancak lipoenjeksiyon adı verilen bu yöntemin meme büyütme için kullanılmasında bazı önemli sorunlar vardır. En önemlisi meme büyütme için başvuran bayanların çoğu ince ve narin yapılı olduğundan fazlaca yağ alınabilecek şişman bölgeleri yoktur. Bu durumda meme büyütme için yeterli yağ elde edilemez. Yağ almaya elverişli vucut bölgeleri bulunan daha az sayıdaki kişilerde ise yağ alma, hazırlama ve memeye verme işleminin ameliyat süresini dört-beş kat uzatması söz konusu olabilir ki bu ameliyat riskini artıran bir etken olabilir. Meme içine verilen yağ dokusunun burada kalıcı olmama ve önceden tahmin edilemeyecek bir oranda eriyerek büyütme ameliyatının etkinliğini azaltma gibi nadir olmayan durumlar da bu yöntemin çekiciliğini azaltmaktadır.
Super User
Meme Küçültme (Göğüs Küçültme)
Gereğinden fazla büyük memeler bayanlar için birçok zorluk ortaya çıkarırlar. Birçok kişi için büyük memeler ergenlikten itibaren saklanması gereken bir kusur gibi algılanabilir. Uygun giysi ve iç çamaşırı bulmakta da sıkıntı vardır. Memeler biraz daha büyüyüp iyice ağırlaşınca bu kaygılara bir de bu ağırlığı taşımanın bıktırıcı zorluğu eklenir. Meme altlarında aşırı terlemeye bağlı sorunlar özellikle yaz aylarında rahatsızlık vericidir. Zaman içinde memelerin ağırlığı kambur duruşa, geçmeyen boyun, sırt ve omuz ağrılarına sebep olur. Memelerin ağırlığı zorlukla bulunan özel sütyenlere yüklenince bu kez de sütyen askıları omuzları kesmeye başlar. Hamilelik ve süt verme döneminde sorunlar daha da artar. Bebek için de büyük memeden süt emmek daha zordur. Böyle durumlarda meme küçültme ameliyatı yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırır ve onsekiz yaşından itibaren yapılabilir. Meme küçültme (göğüs küçültme) ameliyatı çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. Farklı meme küçültme ameliyat yöntemlerinin halen kullanılıyor olmasının sebebi iyi uygulanırsa bunların çoğunda iyi sonuçlar alınıbiliyor olması, bazı kişilerde bazı yöntemlerin daha uygun olması, cerrahın bazı yöntemleri daha iyi biliyor olması, ve hastanın öncelikleriyle ilgili olabilir. Meme Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır? Bütün meme küçültme ameliyatlarının üç ortak yanı vardır. Hepsinde, meme derisinin fazlasının çıkarılması ve geriye kalan derinin toparlanması, meme dokusunun fazlasının çıkarılması, ve meme ucunun daha yukarıya yani olması gereken yere taşınması gerekir. Bu üç işlemin üçü de farklı şekillerde yapılabildiğinden ortaya onlarca yöntem çıkar. Hangi yöntemin kullanıldığı ortaya çıkan izlerin yerini, izlerin kalitesini, meme ucunun duyusunu, süt verebilme oranlarını etkiler. Ancak her yöntemde bazı avantajların ve dezavantajların varlığı söz konusu olduğundan herkes için en iyi olan tek bir yöntem yoktur. İyi bir cerrah hastanın değişen ihtiyaçlarına göre birkaç yöntemi uygulayabilir durumda olmalıdır. Hasta memnuniyetini ise çoğu zaman hangi yöntemin kullanıldığından çok, ne kadar ustalıkla uygulandığı ve dürüst bir hasta hekim ilişkisi belirler. Meme Küçültmede Çeşitli Yöntemler: Yara İzinin Yeri ve Kalitesine Göre Farklar Yara izinin yerini ve miktarını fazla derinin nereden çıkarıldığı ve geri kalan derinin nasıl toparlandığı belirler. Meme küçültme ameliyatında en uzun süredir kullanılmakta olan bazı yöntemlerde memenin ucunu taşıyan koyu renkli halkanın çevresinde, bu halkadan aşağıya doğru meme altı kıvrıma inen ve içten dışa meme altı kıvrım boyunca uzanan, şeklinden ötürü "ters T" olarak tarif edilen bir yara izi kalır. Meme derisindeki fazlalığı en etkin şekilde çıkaran ve geri kalan deriyi en iyi toparlayan bu yöntemlerde yara izinin boyu uzundur ancak memenin şekli ve yara izleri ameliyatı takip eden erken dönemde bile düzgün ve büzgüsüz görünür. Uzun yıllar boyunca alternatifsiz olduğu düşünülen bu yönteme daha sonra bazı avantajlarından vazgeçilerek yenileri eklenmiştir. Daha az deri çıkararak yara izinin boyunu kısaltmayı amaçlayan LeJour yöntemi ve benzerlerinde izler meme başını taşıyan halka çevresinde ve buradan meme altı kıvrıma uzanır şekildedir. Gerekmedikçe meme altı kıvrımında yara izi oluşturulmaz. Ancak daha az deri çıkarıldığından geri kalan derinin daha fazla toparlanması gerekir ki bu durum dikişlerin meme ucundan aşağıya inen bölümünün büzüştürülmesini zorunlu kılar ve memeye ilk anda istenen şekli vermek mümkün olmaz. Ameliyatı izleyen aylar içinde bu büzük ve şekilsiz görünüm yer çekimi ile memenin aşağı sarkması neticesi düzelir. Bazı kişilerde bu düzelme gerçekleşmeyebilir; meme altı kıvrımdan ilk ameliyatta çıkarılmayan deri fazlasının yara izinin uzatılması pahasına ikinci bir ameliyatla çıkarılması gerekebilir. Daha yeni bir yöntem olan SPAIR tekniğinde ise izin yerleşimi yine meme başı çevresinde ve oradan meme altı kıvrıma uzanır şekildedir ve meme altı kıvrımda iz yoktur. Geride kalan fazla deri bu kez meme halkası çevresinde toparlanır. Bu yöntemde meme erken dönemden itibaren düzgün şekilli olmakla ve meme altı kıvrıma ikincil düzeltme ihtiyacı ortaya çıkmamakla birlikte meme başı çevresindeki büzgülü görünüm bazen kendiliğinden düzelmeyebilir. Meme Ucu Nasıl Yukarı Taşınır? Meme ucu hemen bütün yöntemlerde vucuda meme dokusundan ve kısmen meme derisinden oluşan bir sapla bağlı bir şekilde taşınır. Bu sap içinden kan damarları ve meme ucu duyusunu taşıyan sinirler geçer ve meme ucunu canlı tutar. Emzirme için de meme ucuna bağlantılı meme dokusunun miktarı önemlidir. Çoğu meme küçültme tekniğinde meme ucunun hissini ve süt verebilme yeteneğini korumak mümkünse de meme ucunun altında daha büyük miktarda meme dokusu bırakan yöntemlerde bu işlevler daha büyük oranda korunur. Bazı çok büyük memelerde meme ucunu meme dokusundan oluşan bir sapla taşımak mümkün olmaz, çünkü sap o kadar büyüktür ki küçültülmüş boyutlardaki yeni memenin içine sığmaz. Bu nadir durumlarda meme ucunu da içeren kahverengi daire ince bir deri parçası olarak memeden ayrılır ve olması gereken yeni yere yapıştırılır. Bu durumda meme ucu duyusu geçici olarak kaybolur ve emzirme yeteneği engellenir. Ameliyat Öncesi ve Sonrası Ameliyat öncesinde doktorunuzla birlikte nasıl bir yöntem uygulanacağı, memelerin yeni boyutları, izlerin yeri ve olabilecek risklere karşı alınacak önlemler kararlaştırılır. Her ameliyatta olduğu gibi ameliyat olacak kişinin genel sağlık durumu araştırılır. Sigara içen kişilerin ameliyat öncesi bırakmasında yarar vardır. Ameliyat gününde doktorunuz memeleriniz üzerine işaretler çizerek planlama yapar. Ameliyat sonrasında uygun ilaçlarla ağrınız ortadan kaldırılır veya hafifletilir. Çoğu kez memelerinizde birikebilecek sıvıları dışarı almak için dren adı verilen ince hortumlar ve onların rezervuarlarının giysilerinize iliştirilmiş olduğunu görürsünüz. Ameliyat olunan günün ertesi günü çoğu hasta kendini iyi hisseder, ağrı çok azalmıştır ve drenler çıkarılmış olabilir. Takip eden iki hafta içinde belirli aralıklara kontrol muayeneleriniz ve pansumanlarınız yapılır, dikişleriniz alınır . Meme Küçültme Ameliyatının Riskleri Her ameliyatta olduğu gibi burada da belirli riskler vardır. Bu riskler doktorunuzun yeteneği, tecrübesi, ilgisi ve sizin doktorunuzun tavsiyelerine uymanızla en aza indirilebilir. Meme küçültme ameliyatı olan hastaların çok büyük bölümü herhangi bir sorunla karşılaşmadan iyileşir. Bazı hastalarda yara iyileşmesinde gecikme, eriyebilen dikişlerin vucut tarafından atılması gibi hafif problemler, nadiren meme içinde kanama, yağ nekrozu ve enfeksiyon gibi daha ciddi sorunlar tedavi süresini uzatabilir.